Bir Başarı Hikayesi: Danimarka
Korona salgını ile mücadelede Danimarka tam bir başarı hikayesi yazıyor. Sokağa çıkma yasağını ilk uygulayan ülkelerden biri olarak bu süreci başından sıkı tuttu. Grafik 1, çeşitli ülkeler bazında yeni vaka sayılarını gösteriyor. Danimarka vakaların artışına izin vermedi ve Avrupa’da ilk kontrol altına alan ülke oldu. Uyguladığı sıkı önlemlerin meyvesini alarak geçen hafta okullarını ve berberlerini açmaya başladı.
Referans olması için isterseniz Danimarka ile İsveç’i ile kıyaslayalım. İki benzer ülke olmalarına rağmen tamamen iki farklı hikaye ile karşımıza çıkıyorlar. COVİD Danimarka ve İsveç'e aynı anda geldi. Danimarka önlemleri sıkı tuttu, İsveç ağırdan aldı. Sonuç: İsveç'te şu anda ölüm oranı, Danimarka'nın tam 10 katı (Görsel 1B). İsveç'te vaka sayısı artıyor (Görsel 1C), Danimarka ise ekonomisini yeniden açıyor!
Bu başarı bir rastlantı mı? Bu soruya, Danimarka Eğitim ve Teknoloji Bakanlığı’yla 2 yıldır ortak yaptığımız çalışmaların sonuçlarına yararlanarak cevap arayacağız. Bakanlık, vatandaşlarının verilerini (IQ testi verileri dahil), ben ve araştırma takımımla paylaştı. Öğrencilerim Jeremy Pearce ve Marta Prato ile yaptığımız çalışmalardan 2 bulgu paylaşıyorum. İlkinde, Danimarka’da kimlerin “bilim insanı” olduğunu inceliyoruz. Grafik 2’nin yatay ekseni Danimarka vatandaşlarının IQ seviyesinin yüzdelik dilimlerini, dikey ekseni ise ilgili IQ seviyesinde doktora (PhD) yapma ihtimalini gösteriyor. IQ seviyesinin yüzdelik dilimi şu şekilde oluşturuluyor: Verideki tüm bireylerin IQ değerleri yüz eşit parçaya bölünüyor. Her parçada, yani dilimde, mümkün olduğunca eşit sayıda gözlem yer alıyor. Grafiğe göre, IQ seviyesinde 90. dilimde olan bireylerin arasında doktora yapanların oranı yaklaşık %2. İki gösterge arasındaki pozitif ilişki çok çarpıcı. IQ’su en yüksek yüzde dilimdeki birinin doktora yapma ihtimali, ortalama bir vatandaştan 15 kat daha yüksek.
İkincisinde, yüksek eğitim reformundan bahsedeceğim. Danimarka, 2003’te hükümet kararı ile doktora programlarına çok ciddi revizyon yaptı. Grafik 3, zaman içerisinde doktora programlarının kapasitesindeki artışı gösteriyor. Program kapasitelerin sadece birkaç yıl içerisinde 2,5 kat arttırdılar.
Yüksek eğitim reformu sonrası kapasite artınca eğitime başlayanların ortalama IQ’larının nasıl değiştiğine bakmak gerekiyor. Doktora kapasitesi 2,5 kat artınca, yeni başlayan öğrencilerin ortalama IQ’larının %6 düşüyor (Grafik 4). Bu sonuç, Danimarka’da sistemin yüksek eğitim için en zekileri önceliklendirdiğini gösteriyor.
Danimarka doğru yetenekleri bilime yönlendirebilmiş. Bilime bu kadar önem veren, yetiştirdikleri bilim insanlarına yatırım yapan, hassas verileri dahi araştırma için bilime açan bir toplumun, Korona konusundaki başarısı belki de o kadar şaşırtıcı değil aslında. Korona ile mücadelede özellikle sağlık sektörü belirleyici olduğu için, tıp alanındaki bilimsel gelişmişliğe bakmak bize daha doğru bir fikir verebilir. Bunun için, Avrupa ülkelerinde "Tıp Bilimi"yle "Korona yayılma hızı" arasındaki ilişkiyi inceledik. Öncelikle, Scopus verisinden[1] 2000-2018 yılları arasında tıp alanında yapılan yayın sayılarını elde ettik ve bunu ülkelerin 2018 yılı nüfuslarına böldük. Sonra, 100. vakadan itibaren bir ay sonundaki hastalık yayılma hızına baktık. Grafik 5’te, yatay eksen 1000-kişi başına düşen “tıp bilimsel çalışma” sayısını, dikey eksen ise vaka büyüme hızının doğal logaritmasını raporluyor. Arada ciddi bir negatif korelasyon var. Danimarka ise kişi başına düşen tıp makalesi göstergesinde lider ülkelerden biri.
Sonuç olarak, ülkelerin bilime ve inovasyona yaptığı yatırımlar, yarınları için çok önemli olduğunu görüyoruz. Ama tabii ki gün bunu konuşma günü değil. Şu anda yarına değil, bugüne odaklanmalıyız. Başımızdaki şu Korona problemini bir atlatalım, "Haziran"da bu meseleleri daha detaylı konuşuruz.
Referanslar
Akçiğit, U., Pearce, J., & Prato, M. (2020). Tapping into Talent: Coupling Education and Innovation Policies for Economic Growth.
—
[1] Scopus, temel bilimler, sağlık, mühendislik ve sosyal bilimler gibi neredeyse disiplinlerde basılan bilimsel çalışmalara ilişkin her türlü bibliyografik bilgiyi (yayın yılı, yazarlar, kurum bilgileri, yayınlandığı dergi/yayınevi bilgisi, çalışmanın alanı vb.) sunan çok geniş bir veri tabanıdır.