Daron Acemoğlu

Daron Acemoğlu (1967-)

Yazan: Ufuk Akçiğit

9 Temmuz 2024

1. Giriş                                    

MIT Ekonomi Bölümü, Bob Solow ve Paul Samuelson gibi Nobel ödüllü isimler de dahil olmak üzere, uzun yıllar boyunca dünyanın en parlak beyinlerine ev sahipliği yapmıştır. Bu öncü figürler, sadece bölümü çığır açan fikirleriyle şekillendirmekle kalmamış, aynı zamanda nesiller boyunca dünyanın en parlak doktora öğrencilerine rehberlik de etmişlerdir. MIT Ekonomi Bölümü, 1993 yılında Londra Ekonomi Okulu'ndan (LSE) genç Daron Acemoğlu'nu kabul ederek, olağanüstü bir akademik dönemin başlangıcını yapmıştır. Sonraki otuz yıl boyunca, Daron Acemoğlu sadece meslektaşları arasında değil, tüm dünyada derin ve kalıcı bir etki bırakmıştır.

Bugün, Daron Acemoğlu makroekonomi, siyasi ekonomi, ekonomik kalkınma ve işgücü ekonomisi alanlarında dünyadaki en saygın düşünce liderlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Altı kitabı bulunmaktadır; bunlar arasında New York Times’ın çok satanlar listesine giren Why Nations Fail (Ulusların Düşüşü) de yer alır. Ayrıca, en etkili dergilerde yüzlerce makale yayınlamıştır. John Bates Clark Madalyası gibi prestijli ödüller kazanan Daron Hoca, ulaşılması güç bir kariyere sahiptir. Dünya genelinde bilime katkıda bulunan 150'den fazla doktora öğrencisine danışmanlık yapmış olması ise olağanüstü bir başarıdır.

240,000'den fazla Google Scholar atıfı, Daron Hoca’nın çalışmalarının yenilikçi doğasını ve akademi camiası üzerindeki derin etkisini göstermektedir. Daron Hoca’nın baş döndürücü akademik etkisine vurgu yapacak olursak, sadece bu makale yazılırken bile atıfları 25,000 artmıştır. Bu inanılmaz durum, benim yazma hızımı değil, onun akademik etkisinin derinliğini ortaya koymaktadır. Research Papers in Economics, Daron Hoca’yı son on yılın en çok atıf alan ekonomisti ve tüm zamanların en çok atıf alan üçüncü ekonomisti olarak sıralamaktadır.

Daron Hoca’nın dikkat çekici akademik başarılarının ötesinde, genç akademisyenleri desteklemeye adanmışlığı, topluma olan etkisini daha da artırmaktadır. Onun doktora öğrencisi ve eşyazarı olarak bu adanmışlığı bizzat deneyimleme şansına sahip oldum. MIT ve Harvard’dan öğrencilerin doldurduğu derslerinde her zaman dinamik, entelektüel açıdan titiz ve ilham verici bir eğitimci olmuştur. Her dersi, karmaşık konularda özenle hazırlanmış, yeni fikirler ilham etmek amacıyla tasarlanmış bir yolculuktur ve dinleyicilere sürükleyici bir deneyim sunar. Daron Hoca, olağanüstü adanmışlığıyla, parlak fikirleri, makaleleri ve öğrencileriyle ekonomi bilimini dönüştürmeye devam etmektedir.

2. Hayatı ve Kariyeri

Daron Hoca’nın büyüleyici yaşam yolculuğu, 3 Eylül 1967’de İstanbul’da başladı. Aramyan Uncuyan İlkokulu’nda öğretmen ve müdür bir anne ile İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde öğretim üyesi olan bir babanın oğlu olarak, entelektüel uğraşlara büyük değer verilen bir ortamda yetişti. Eğitim, kitaplar ve siyaset, çocukluğundan itibaren hayatının merkezinde yer aldı.

Daron Hoca, ortaokul ve lise eğitimini prestijli Galatasaray Lisesi’nde tamamladı. Ancak, bu yıllar 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle çakıştı ve bu olay, Daron Hoca’nın dünya görüşünü kalıcı bir şekilde etkiledi. Akademisyen ve avukat bir babanın oğlu olarak, Türkiye'nin çalkantılı siyasi ortamı, Daron Hoca’nın siyasal dinamiklere karşı doğal bir merak geliştirmesine neden oldu.

Siyasi bilinci, 15 yaşında başladı ve demokrasi, kalkınma, ekonomik büyüme ve küresel meseleler üzerine geniş çaplı okumalar yapmasına yol açtı. Bu entelektüel keşif, Daron Hoca’nın sosyo-politik manzarayı daha iyi anlamak ve ona katkıda bulunmak amacıyla ekonomi alanında eğitim görme kararı almasına vesile oldu. Türkiye’deki siyasi çalkantılar nedeniyle, Daron Hoca eğitimine İngiltere’de devam etme kararı aldı ve 1989’da ekonomi alanında lisans diplomasını aldığı York Üniversitesi’ne kabul edildi. Bu süreç, Daron Hoca’nın dünyayı daha derinlemesine anlama yeteneğini geliştirirken, aynı zamanda onu eleştirel düşünme becerileriyle donattı. 

1992’de LSE'de ekonomi alanında doktorasını tamamlayan Daron Hoca’nın tezi, mikroekonomi ve oyun teorisi alanında önemli katkılar sunan Kevin Roberts tarafından yönetildi. Roberts, Daron Hoca hakkında bana şunları söyledi:

Daron daha bu erken aşamada bile seminerlerde aktif olarak sorular sorar ve konuşmacıları köşeye sıkıştırırdı. Bu durum, kısa sürede çok yüksek kalitede olmaya başladı. Bölümdeki bütün hocalar üzerinde kısa sürede derin bir etki bıraktı ve sınıf arkadaşları arasında öne çıktı... Daron’un doktora tezi, sadece bir değil, birkaç kuvvetli tez için yeterli içeriğe sahipti. Yani o olağanüstü bir öğrenciydi ve MIT’nin onu işe alması son derece doğru bir karardı – böyle bir fırsatı kaçırmak kesinlikle büyük bir hata olurdu.”

Kevin Roberts ile olan bu bağ, Daron Hoca’yı, 1996’da Ekonomi Nobel Ödülü kazanan Sir James Mirrlees’in “akademik torunu” yapmaktadır. LSE’de bir yıl öğretim üyeliği yaptıktan sonra, Daron Hoca 1993’te MIT’ye yardımcı doçent olarak katıldı. Şu anda MIT’deki en yüksek akademik pozisyon olan “Institute Professor” ünvanına sahiptir.

Daron Hoca’nın etkileyici ve derinlemesine çalışmaları, en prestijli ödüllerle taçlandırıldı. Bu seçkin ödüller arasında öne çıkanlardan bazıları şunlardır: 2005 yılında, Amerikan Ekonomi Birliği tarafından Daron Hoca’ya verilen John Bates Clark Madalyası, her yıl 40 yaş altındaki Amerikalı bir ekonomiste, ekonomik düşünce ve bilimine yaptığı önemli katkılar nedeniyle verilmektedir. Daron Hoca, bu ödülü özellikle siyasi kurumların ekonomik sonuçlar üzerindeki etkisine dair yaptığı araştırmalar ve ekonomik kalkınmada kurumların rolüne dair çalışmalarıyla kazanmıştır. 2012 yılında ise Northwestern Üniversitesi tarafından verilen Erwin Plein Nemmers Ekonomi Ödülü’nü almıştır. Bu ödül, Daron Hoca’nın siyasi ve ekonomik kurumların ekonomik büyüme üzerindeki etkisini anlamaya yönelik yaptığı çeşitli katkıları ve teknoloji, ücret eşitsizliği ile işgücü piyasası dinamikleri arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmaları nedeniyle kendisine takdim edilmiştir. Ödül koleksiyonuna, 2016 yılında BBVA Foundation Frontiers of Knowledge Ödülü de eklenmiştir. Bu ödül, Daron Hoca’nın siyasi kurumların ekonomik kalkınma üzerindeki etkisine dair yaptığı temel katkılar nedeniyle verilmiştir. Çalışmaları, ekonomik büyüme ve teknolojik ilerlemenin, siyasi ve ekonomik kurumların kapsayıcılığına dayandığını ortaya koyarak büyük ilgi toplamıştır. Ayrıca, Daron Hoca, Ulusal Bilimler Akademisi, Amerikan Sanat ve Bilimler Akademisi ve Ekonometri Derneği gibi birçok prestijli kuruma seçilmiş bir üyedir. 

Daron Hoca, dünyaca ünlü bir bilgisayar bilimcisi ve MIT'de Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri Bölüm Başkanı olan Asu Özdağlar ile evlidir. Asu Hoca, optimizasyon, makine öğrenimi, oyun teorisi ve sosyal-ekonomik ağlar konusunda uzmandır. Daron Hoca ve Asu Hoca, birçok ortak çalışmaya da imza atmışlardır.

3. Kurumlar ve Ekonomik Kalkınma 

Daron Acemoğlu, ekonomik araştırmaların çeşitli alanlarına gerçekten devrim niteliğinde katkılar yapmış olup, en büyük etkisini ekonomik kalkınmada kurumların rolüne dair yaptığı analizler üzerinden göstermektedir. Daron Hoca’nın kurumların ekonomik sonuçları nasıl şekillendirdiğine dair derinlemesine analizleri, küresel çapta ekonomik eşitsizliklerin kökenlerini anlamada ve çözüm yolları geliştirmede büyük bir devrim yaratmıştır. Bu çalışmalar, James Robinson gibi çalışma arkadaşlarıyla yürütülen araştırmalarla, ülkeler arasındaki refah ve üretkenlik farklarını anlamada önemli bir rol oynamaktadır.

James Robinson ile Daron Acemoğlu’nun ilk tanışması da bu işbirliğine ayrı bir anlam katmaktadır. Robinson, Daron Hoca’yı 1992 yılında LSE'deki bir seminerde tanımıştır; o zamanlar Daron Hoca henüz doktora öğrencisidir. Robinson, Daron Hoca’yı konuşmayı sık sık kesen ve zorlu sorular yönelten bir öğrenci olarak hatırlamaktadır. Ancak seminerden sonra Daron Hoca’nın sorduğu “North ve Weingast makalesi hakkında ne düşünüyorsun?” sorusu, aralarında uzun süre devam eden verimli bir tartışmanın başlangıcı olmuştur. Robinson bu ilk tanışmayı şu sözlerle hatırlamaktadır: “O gün yemeğe giderken sürekli bu konuyu tartıştık, ve aslına bakarsan, hala da tartışmaya devam ediyoruz.” Bu başlangıç, iki akademisyenin alanlarını derinden dönüştürecek işbirliğinin ilk adımı olmuştur.

Daron Hoca’nın çalışmalarına dönersek, teorik çerçevesinin bel kemiğini oluşturan temel argüman, en çok ses getiren kitabı Why Nations Fail'da (Ulusların Düşüşü) özetlenmiştir: Bir ülkenin kurumlarının doğası – “kapsayıcı” mı yoksa “sömürücü” mü oldukları – o ülkenin ekonomik başarısını veya başarısızlığını belirler. Bu ayrım, çalışmalarının merkezini oluşturmaktadır.

Kapsayıcı kurumlar, mülkiyet haklarının korunması, tarafsız bir hukuk sistemi ve geniş katılımlı ekonomik faaliyetlerin sağlanmasıyla tanımlanır. Bu kurumlar, bireylerin varlıklarına korkusuzca sahip olmalarını ve yatırım yapmalarını sağlayarak yeniliği ve yatırımı teşvik eder. Ayrıca, ekonomik ve siyasi gücün az sayıda kişinin elinde toplanmadığı bir sistem sunar, böylece halkın siyasi kararlara katılımı desteklenir. Kapsayıcı kurumlar, bireylerin üretken faaliyetlerde bulunmasını güvence altına alarak, rekabeti, yenilikçiliği ve ekonomik büyümeyi teşvik eder. 

Buna karşılık, sömürücü kurumlar, mülkiyet haklarını korumaz ve adil bir hukuk çerçevesi sağlamaz. Bu kurumlar, azınlık bir grubun çoğunluktan kaynakları çekmesi amacıyla oluşturulmuştur ve hesap verebilirlikten yoksun bir güç yoğunlaşmasıyla karakterize edilir. Bu tür kurumlar, ekonomik büyümeyi engelleyerek insan sermayesine, yeniliğe ve altyapıya yapılan yatırımları caydırır, çünkü faydalar genellikle iktidardaki azınlık tarafından ele geçirilir.

Daron Hoca, tarihsel örnekler ve kapsamlı ekonometri analizleriyle, kurumların ekonomik kalkınmayı nasıl şekillendirdiğini göstermektedir. En dikkat çekici örneklerden biri, Kuzey ve Güney Kore’nin karşılaştırılmasıdır. Aynı kültüre, coğrafyaya ve tarihe sahip olmalarına rağmen, Kore Savaşı sonrası farklı kurumsal yapılar altında iki ülke ekonomik olarak dramatik bir şekilde ayrışmıştır. Güney Kore, daha kapsayıcı kurumlarla önemli bir ekonomik büyüme yaşarken, Kuzey Kore, sömürücü kurumlar altında bu büyümeyi gerçekleştirememiştir.

Daron Hoca’nın kurumlar ve ekonomik kalkınma üzerine yaptığı çalışmalar, ülkeler arasındaki refah ve üretkenlik farklarını anlamak için birçok kritik konuyu ele almaktadır. Araştırmaları, birkaç önemli alanda temel oluşturmuştur:

Sömürgeciliğin Rolü:

Daron Hoca’nın araştırmalarının çığır açan bir diğer katkısı, modern kurumların sömürge kökenlerini incelemesidir. Bu araştırma, ampirik ilişkileri nedensel olarak göstermek için yerleşimci ölümlerini bir araç değişken olarak kullanmaktadır. En çok atıf alan makalesinde (Acemoğlu ve diğerleri, 2001), Daron Hoca ve eşyazarları, sömürgecilerin yüksek ölüm oranlarıyla karşılaştıkları yerlerde sömürücü kurumlar kurduklarını ve bu kurumların bir koloninin kaynaklarını hızla sömürmek amacıyla oluşturulduğunu savunmaktadır. Buna karşılık, Avrupalıların daha yoğun yerleştiği bölgelerde, kendi ülkelerindekilere benzer kapsayıcı kurumlar kurmuşlardır. Bu farklılıklar, bağımsızlık sonrası ekonomik kalkınma üzerinde uzun vadeli etkiler yaratmıştır.

Devlet Kapasitesinin Rolü:

Daron Hoca’nın araştırmalarında derinlemesine incelediği diğer bir kavram, devlet kapasitesidir. Bunu, devletin politikaları etkin bir şekilde uygulama ve kararları hayata geçirme yeteneği olarak tanımlamaktadır. Bu kavram, James Robinson ile yazdığı The Narrow Corridor: States, Societies, and the Fate of Liberty adlı kitabında özetlenmiştir. Kitapta, özgürlüğün gelişmesi için devlet ile toplum arasındaki hassas dengeye dikkat çekilmektedir. Yazarlar, özgürlüğün, devletin yasaları uygulayacak kadar güçlü, ancak aşırıya kaçmaması için toplum tarafından kontrol altında tutulduğu bir "dar koridorda" geliştiğini savunurlar. Yüksek devlet kapasitesinin kalkınma için gerekli olduğu, hukukun uygulanması, kamu hizmetlerinin sağlanması ve piyasa desteği açısından önemli olduğu belirtilmektedir. Ancak, devlet kapasitesinin ekonomik kalkınmada önemli olmasına rağmen, bunun kapsayıcı kurumlarla desteklenmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Böylece, devletin gücü, topluma daha geniş bir fayda sağlar ve yararlar küçük bir elit kesim arasında yoğunlaşmaz.

Çatışma ve Kalkınmayı Anlamak:

Daron Hoca’nın kalkınma siyaseti üzerine çalışmaları, çatışmaların ekonomik kalkınma üzerindeki etkilerini incelemeyi de kapsamaktadır. Daron Hoca, ekonomik faktörlerin nasıl siyasi istikrarsızlık ve çatışmaya yol açabileceğini ve bunun tersine, siyasi şiddet ve istikrarsızlığın ekonomik büyümeyi nasıl engelleyebileceğini araştırmaktadır. Yine James Robinson ile yazdığı Economic Origins of Dictatorship and Democracy adlı kitabında, yazarlar, bir toplumun ekonomik yapısının, özellikle kaynakların ve servetin dağılımının, çatışma için uygun koşullar yarattığını tartışmaktadır. Ekonomik güç küçük bir elit kesimin elinde yoğunlaştığında, çoğunluk (yoksul veya işçi sınıfı), yeniden dağıtım ve daha demokratik bir yönetim talebiyle çatışma yaratabilir. Buna karşılık, ekonomik güç daha eşit dağıldığında, elitler demokratikleşmeye karşı daha az direnç gösterir ve bu da çatışma olasılığını azaltır. Acemoğlu ve Robinson (2000) çalışmasında, Daron Hoca ve James Robinson, gücü ya da ayrıcalıkları kaybetme korkusu taşıyan siyasi kaybedenlerin, ekonomik büyümeyi teşvik eden politikaların uygulanmasına karşı önemli bir engel olabileceğini savunmaktadır. 2003 tarihli makalesinde ise Daron Hoca, Coase teoreminin siyasi bağlamlarda uygulanmasının sınırlamalarını araştırmaktadır. Bu teorem, mülkiyet haklarının net bir şekilde tanımlandığı ve işlem maliyetlerinin önemsiz olduğu durumlarda, tarafların hakların ilk dağılımına bakılmaksızın verimli çözümler için müzakere edebileceklerini öne sürmektedir. Daron Hoca, bu önemli makalesinde, teoremin siyasi sorunlara uygulanmasının önündeki temel engellerin sosyal çatışmalar, inandırıcı taahhütlerin yapılamaması, dağıtım kaygıları, güç dinamikleri ve eksik bilgi ile stratejik davranışlar olduğunu savunmaktadır.

Daron Hoca’nın kurumlar ve ekonomik kalkınma üzerine yaptığı çalışmalar, dünya genelindeki refah farklılıklarını analiz etmek için güçlü bir çerçeve sunmaktadır. Araştırmaları, uzun vadeli ekonomik başarı için kapsayıcı kurumlar inşa etmenin önemini vurgulamakta ve kurumsal dinamiklerin dünya ekonomisini nasıl şekillendirdiğini anlamak için sağlam bir teorik ve ampirik temel sağlamaktadır.

8. Sonuç

Bu kısa makalede, Daron Hoca’nın ekonomi alanına yaptığı geniş kapsamlı ve derin katkılarını tam anlamıyla yansıtmak neredeyse imkansızdır. Daron Hoca’nın kitapları, makaleleri, teorileri ve fikirleri; siyasi ekonomiden işgücü ekonomisine, ekonomik büyümeden çevre ekonomisi ve ağ teorisine kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan olağanüstü bir birikim sunmaktadır. O, sadece mevcut bilgi dağarcığını ileri taşımakla kalmamış, aynı zamanda yerleşik paradigmaları değiştirmiş ve dünya genelinde hem akademiyi hem de politika yapıcıları derinden etkilemiştir. Yetiştirdiği 150’den fazla öğrenci, Daron Hoca’nın izinden giderek, yedi kıtada ekonomik bilimin sınırlarını zorlamakta ve sıradan kabul edilen bilgileri sorgulayıp kendi alanlarına yenilik ve yaratıcılık katmaktadır. İşte bu yüzden Daron Hoca, çağımızın en büyük düşünürlerinden biri olarak, hem bizlerin hem de gelecek nesillerin, onun omuzlarına basarak daha yükseklere ulaşmamızı sağlayan bir ilham kaynağıdır.
 

NOT: 4. 5. 6. ve 7. bölümler, çeviriyi kısa tutmak amacıyla bu yazıya dahil edilmemiştir. İlgilenenler, makalenin tümüne ingilizce olarak bu linkten ulaşabilirler: www.tinyurl.com/8yceprph

Prof. Dr. Ufuk Akçiğit

Chicago Üniversitesi ekonomi bölümünde öğretim üyesidir ve ‘‘Arnold C. Harberger’’ kürsüsüne sahiptir.

Akademik: ufukakcigit.com | Blog: artnotlari.com

Twitter: @ProfUfukAkcigit | Biyografi: Buraya tıklayınız

Next
Next

Türkiye Ekonomisi